28 Haziran 2014 Cumartesi

YARATICI YAZARLIK DERSİ

İSTEK Belde Ortaokulunda 8.sınıf öğrencilerimizle yürüttüğümüz Yaratıcı Yazarlık dersinde oluşturduğumuz ürünlerden bir seçki... Metinler, Eylül 2013 ile Ocak 2014 arasında yazıldı. İyi okumalar dilerim.

Berfin Syskakis, Türkçe Öğretmeni

20 Ocak 2014 Pazartesi

Bir Paket Bisküvi


... Adam kadını görmezden gelip bisküvinin yarısını ağzına attı. Kadın iyice sinirlenmişti. Adama çıkıştı. ''Sen ne yaptığını sanıyorsun? Bu bisküviler benim. İzin almadan neden yiyorsun? Bu yaptığın resmen hırsızlığa giriyor.'' dedi kadın. Adam: '' Ama ben sizinle de bisküvimi paylaşıyorum. Bu hırsızlığa girmiyor. Böyle davranmanıza gerek yok. Paylaşmayı öğrenmelisiniz. Tek hatanız bu sanırım. Paylaşamama duygusu.'' dedi. Kadın ne olduğunu, neye uğradığını şaşırdı. Bir süre adamın yüzüne baktı. Adam kadını aldırmadan yerinden kalktı ve başka birinin yanına geçti. Onun da bisküvilerini yiyordu. Bu kez adam aynı tepkiyi vermedi. Hoşgörüyle adama bisküvi paketini verdi. Fakir görünümlü adam paketi almadı. Paketi uzatan adam ne olduğunu anlayamamıştı. Neden almadığını merak ediyordu. Sonunda fakir görünümlü adam olan her şeyi açıkladı.
Aslında fakir olmadığını, özel bir kurumda görevlendirildiğini açıkladı. Kadın utanmıştı. Ne yapacağını bilemedi. Utançla uçağına bindi ve gitti.

ALİ CAKTI- LAVİNİA

Sen yalanlar söylemeseydin,
Gitmezdin senin yanından.
Dedim sana yalan söyleme diye,
Ama sen dinlemedin beni.

Gitme dedin sen,
Ama başka çarem yoktu,
Yalanlarla yaşamak bana uymazdı,
Sensiz üşüyorum ama ne yapabilirim?

Sensiz saatler geçmiyor ama,
Doğrusu bu şekilde,
Yine en güzeli sensin ama,
Ne yapalım doğrusu bu Lavinia.

Kısa Film-Karakter Kurgulama

... Fakir çocuk onun gibi olmak istiyorum, dedi. Aniden çocuk, zengin çocuğa döndü. Zengin çocuk olduktan sonra neredeyse havalara uçtu.Fakir çocuk neden böyle olduğunu anlamadı. Aniden yanına elinde tekerlekli sandalye olan kadın geldi. Fakir çocuk o anda şoka girdi, çok üzülmüştü artık geri dönüş yoktu. Zengin çocuk çok sevinmişti çünkü artık ayaklarını kullanabiliyordu. Fakir çocuk eve girdi. Ev çok güzeldi fakat yürüyemiyordu. Zengin çocuk ise sokakta parasız bir şekilde geziyordu ama yürüyebiliyordu. Fakir çocuk zengin olduğu için çok güzel bir okula gitti, orada hiçbir şey yapamıyordu. Zengin çocuk ise kötü bir okula gidiyordu ancak istediklerini yapabiliyordu. Fakat sadece bir tanesinin istediği oldu. Sonuçta ikisi de hayata devam etti...

Kısa Film-Karakter Kurgulama

...Bacağı olmayan çocuk çaresizce düşünüyordu, üzülüyordu. Keşke bunu hiç istemeseydim dedi.... Bacağı olmadığı için üzülüyordu. Ne yapsam diye düşünüyordu. Protez bacak takmayı denedi ve mutlu olmayı istiyordu.Ta ki aklına o güzel fikir gelinceye kadar. Zengin olmak, fakir ama gururlu olmanın yanında hiçbir şey kalmadı. Dileğini geri aldı. Zengin çocuğa acıdı, elinden bir şey gelemezdi, fakirdi. Babasından gizli biriktirdiği 5000 doları çocuğa verdi. Bu iş nasıl olur bilinmez ama onun zengin arkadaşları ve babasının kulağına gitti. Hepsi bu olayın müthiş bir insanlık örneği olduğunu anladılar.

BİR PAKET BİSKÜVİ

... Adam yerinde oturmaya devam etti. Adam, paylaştığı için mutlu görünüyordu. Kadın kıpkırmızı olmuştu. Daha fazla dayanamayan kadın yerinden kalktığı gibi adama döndü."Bisküvilerimden aldığın yetti, bu çok küstahça."diye bağırdı.Adam şaşırmış görünüyordu.Kadına bakarak niye bağırdığını anlamaya çalışıyordu.Adam kibar bir şekilde "Pardon o bisküviler benim."dedi. İyice sinirlenen kadın "Nasıl yani o bisküviler senin falan değil!"dedi.Tam adama bağırırken kadının çantasından marketten aldığı bisküviler düştü.Çok mahcup olan kadın utançtan yerin dibine girmişti.Ve adam "Öfke gelir göz kızarır,öfke gider yüz kızarır" dedi ve gülerek uzaklaştı.

PARANIN YETMEDİKLERİ Kısa Film-Karakter Kurgulama

... İstediğin her şeyi almaya ve yapmaya gücün olduğunda yaşamak için bir sebebi kalmıyor insanın. Yine de bir şekilde böyle yaşayarak sekiz yaşıma kadar geldim. O gün geçirdiğim trafik kazasında bacaklarımın ikisini de kaybettim. Tekerlekli sandalye hayatımın en önemli parçası haline geldi.
Eskiden parayla her şeyin çözülebileceğini düşünürdüm. Ama değilmiş. Zenginliğim ayaklarımı geri getirmedi. Giydiğim pahalı giysiler tekerlekli sandalyeyi kapatmaya yetmiyor. Aldığım o ayakkabılar kirlenmeden, kullanılmadan çöpe gidiyor.
Bir zamanlar bana özenen fakir çocukların koşarak oyunlar oynamalarını izliyorum ara sıra. Ama onlar bilmiyorlar ki benim de artık tek istediğim onlar gibi olabilmek..